Akel İş Merkezi konusunda kat karşılığı modeliyle mal sahibi ve yüklenici firma arasında yarı yarıya paylaşma şeklinde anlaşmaya varılmıştı. Söz konusu proje bize geldiğinde en önemli kriterlerden biri buydu. Bu nedenle simetrik ve iki eşit kütleden meydana gelen bir tasarım yapıldı. Arsanın ve imar koşullarının getirdiği olanaklar ve ortaklığın şekillendirmeleri sonucunda inşaat alanı ve arazi kullanımı maksimum değerlendirildi. Bu verilerle yapıya kimlik kazandırmak ve ana strüktürde modülerliği sağlarken monotonluğu kırmak, diğer yandan da görsel olarak bir farklılık yaratmak için, rengi cepheye taşımak konusunda daha önceki yapılardan aldığım olumlu eleştirilerden de cesaret alarak, cephede güneş kırıcıları farklı renklerde tasarladım. Sonuçta beyazın renkle kırıldığı, üretim aşamasında alışkanlığım olan modül çalışmasının kullanıldığı bir proje ortaya çıktı. Böylelikle de cephede boyutsal olmayan görsel bir hareket sağlanmış oldu. Yapı tamamen betonarme, cephe kaplamaları ise prefabriktir. Doğramalar da prefabrikasyona entegre edilmiştir. Yani her biri birer modül olarak yapıldı. Cephede gözüken fugaların her biri bir modülü imliyor aslında. Önce prekast beton cephe modülleri geldi; prekast standart bir ölçüye sahip olduğu için tüm doğramaların üretimi o ölçüye uygun olarak imal edildi ve doğrudan monte edildi.
Genel olarak baktığımızda Kavacık, imar planı bazında soru işaretleri oluşturarak gelişen bir yer. Yapının çevresi oldukça ilginç; yer yer boşluklar ve dikkat çekici binalar var. Tanımlı olmayan bir kentsel alanda tasarım geliştiriyor olmak, yapı için baskın bir tavır geliştirmemizi gerektirdi. Çevredeki hiçbir yapı ve üreme şekli bize yön ya da yol göstermedi. Arsanın konumu ve durumu, mal sahibi ile yüklenici arasındaki anlaşma konuyu ele alışımızı etkiledi. Bu aslında imar haklarının ve arazi fiziğinin gereklerinden ortaya çıkmış ve değerlendirilmiş bir bina. Arazide eğimin çok fazla olması sebebiyle yola göre kot verilmiş. Giriş kotunun altındaki ve üstündeki hacimler aynı cepheye sahip olsalar da aynı işleve sahip değiller. Giriş kotunun altındaki hacimlerde, yani bodrumlarda ofisler değil de daha çok oto satış galerisi gibi işlevler yer alıyor. Giriş kotunun üzerinde yer alan hacimlerse ofis olarak işlevlendirildi. Vadiden baktığınızda bir U harfi şeklinde bir kütle görürken, esas ulaşım aksı ve imar yolundan geldiğinizde ise iki kule olarak yapıyı algılıyorsunuz.
Plan üzerinden servis mekanlarına bakacak olursa her iki binanın da eşit fırsatlara sahip olduğunu görüyoruz. Üç cephesinden dışa dönük, girişleri ortada toplanmış, ikililiği ve simetriyi vurgulayan bir plan tipi söz konusu. Bunun bodrum katlara yansımasını ise gerekli otopark ihtiyacına rasyonel bir plan sağlaması olarak belirtebiliriz.
Ofis mekanlarını tercihe göre özgür bıraktık, firmaların kendilerine göre düzenleyebilmelerine olanak tanıdık. Tek yönlendirici ortadaki dört kolon; bu sayede iç mekanlar, ortada açık ofis, kenarlarda ise kapalı ofisler şeklinde bir yerleşime olanak tanıyor. Üst katlarıysa teras ve diğer imkanlarıyla yönetici katları olarak düşündük. Yapı inşa edildikten sonra kiralamak için gelen firmaların yapının iç planlamasından ve strüktür akslarından son derece memnun kaldıkları bilgisini aldık.